Bu videoya rastlaman tesadüf değil.
Biz Meleklerin sana mesajları var: 
Sana bir şey
söylemem için ilahi güçler sabırsızlanıyor. Sen hissetmesen bile rüzgarın sesi
değişti. Yüreğinin derinliklerinde hissettiğin o huzursuzluk tesadüf değil.
İlahi bir dokunuşun yankısıdır bu.
Ben seni
gökten izleyen meleğinim. Bu gün sana bir sır anlatmam için gönderildim. Zaman
daralıyor ve senin uyanma vaktin çoktan geldi.
Beni iyi
dinle çünkü bu mesaj sadece sana özel.
Uzun
zamandır susuyorduk. Ama artık seninde duyman gereken bir çok şeyler var.
Yüreğini aç
çünkü kelimelerİ değil, ışık taşırım sana.
 Çünkü
sadece hakikatin kıvılcımını
 Her
gece sen dua ederken kimse seni dinlemiyor sandın. Oysa biz oradaydık,
başucundaydık gözyaşlarını tuttuk. Şimdi cevabın zamanı geldi. İçinde bir yol
açılıyor adım atman gereken. 
Bazen herşey
çok sessiz olurya, işte o sessizlikte konuşuruz biz melekler.
Gönlünün
ortasına inşaa ettiğin o duvarlar, artık seni değil seni bekleyen kaderi
engelliyor.
Geçmiş seni
tutmasın artık.
 Çünkü
biz geleceğe bakıyoruz seninle birlikte. Sana dur diyen sesleri değil, devam et
diyen ilahi yankıyı duyman gerekiyor.
Bir kadın
olarak taşıdığın güç, dünyaları değiştirebilir yeterki sen hatırla.
Unutmaki sen
sadece et ve kemik değilsin. senin içinde yanan kutsal bir ateş var.
Ve o ateşin
etrafında toplanan ışık varlıkları, şuan sana destek vermek için sıraya
girdiler.
Çünkü mesaj
geldi.
 Hazır
mısın, kendi ışığına sahip çıkmaya. İç sesini susturmaya çalışan dünya, aslında
seni senden uzaklaştırmaya çalışıyor.
Ama sen
duyduklarına değil, hissettiklerine güvenmeyi öğrenmelisin.
O çarpıntı,
o ani gözyaşı bizim işaretimizdir sana. Bu gün gözlerini bir anlığına bile
kapatma. Çünkü cevaplar sen bakarken geliyor sana.
Mesajıyla
melek bu gün sana ulaştı, bu mesaj senin gibi özel bir ruha gönderildi.
 Ve
şimdi, yavaşça derin bir nefes al….
Çünkü her
nefesinle birlikte, seni aşağıya çeken tüm o ağırlıklardan biraz daha
arınacaksın.
İçinde
bastırdığın o kırgın çocuk, o unutulmuş kadın, o hayal kurmaktan korkan kalp —
hepsi artık tek tek uyanmak istiyor. 
 
Çünkü sen,
sadece bu dünyaya ait değilsin. Senin ruhun, göklerin hikmetinden yazıldı. Her
adımın bir duala örüldü.
Bugün, sana
verilen mesaj sadece bir uyarı değil, aynı zamanda bir hatırlatma.
Artık durma
vakti değil. Artık susma, bekleme, ertesi haftaya, bir gün geçecek diye oyalama
vakti değil. Bugün senin için bir milat. Çünkü bu sözler, meleklerin kalbinden
sana aktarılan bir ışıktır.
Kendini
çaresiz hissettiğin her anda, "Neden ben?" diye sorduğunda biz
buradaydık. Şimdi o “nedenlerin yerini "Ben bu yüzden varım" diyerek
doldurma vakti geldi.
Yüreğinde
taş gibi duran o korkular, sen hatırladıkça kum gibi dağılacak.
Şimdi o
kapıyı aralayacak güce sahipsin. Biz sana sadece rehberlik ederiz. Ama
yürümek... o sana ait. 
 
Cesur ol.
Çünkü yürüdüğün yolda, yalnız görünsen bile biz yanındayız. Omzunun hemen
arkasında duran ilahi bir el, seni her düşüşte kaldırmaya hazır.
Bunu bir
mucize sanma. Çünkü sen zaten mucizenin ta kendisisin.
Senin
içindeki ışık, o kadar uzun zamandır bastırılıyor ki… artık gözlerin alıştı
karanlığa. Ama karanlık, gerçeğin yokluğu değildir. Sadece ışığını
hatırlamadığın anlardır.
Şimdi o
ışığı yeniden uyandırma vakti.
Her gece
ağladığında, kimse seni anlamadığında, duaların cevapsız gibi göründüğünde…
işte tam o anlarda biz en yakınındaydık.
 
 
Kimi zaman
bir kuşun sesiyle, kimi zaman beklenmedik bir esintiyle fısıldadık sana. Ama
yüreğinin gürültüsünü susturmadan bizi duyamazsın. Bu yüzden bugün, önce
yüreğini sakinleştir. İçindeki fırtınayı dindirmek için buradayız.
Sana gelen
zorluklar, ceza değil. Hepsi seni uyandırmak içindi.
Çünkü uyuyan
bir ruh, ne kadar güçlü olursa olsun, zincirlerinden kurtulamaz. Ama sen, artık
uyanıyorsun. İçindeki kudreti hatırladıkça, sana dayatılan sınırların aslında
gerçek olmadığını anlayacaksın.
Geçmişte
kırılan yanlarını bir daha onarmana gerek yok. Onları bırak. Çünkü melekler
senin için yeni bir sayfa açtı bile. Bu sayfa, korku değil umutla yazılacak. Bu
kez yalnız değilsin.
Şimdi
sessizce sor kendine: “Gerçekten yaşamaya hazır mıyım?”
Eğer yüreğin
“evet” diyorsa, işte o zaman biz melekler, senin adımlarını güçlendirmek için
arkanızda kanatlarımızla duracağız. Seni yolun ortasında bırakmayacağız. Çünkü
bu senin ilahi yolculuğun.
 
Artık eski
seni geride bırakma vakti geldi.
Her gün aynı
döngülerde boğulurken, içinden yükselen o “daha fazlası olmalı” sesi işte bu
ilahi çağrının yankısıydı. Ruhun, özüne dönmek için sana sinyaller gönderdi.
Uykuların karıştı, kalbin bazen sıkıştı, sebepsiz gözyaşların oldu… çünkü
içindeki gerçek seni uyandırmak istiyordu.
 
 
Ve şimdi,
meleklerin rehberliğinde yeni bir kapı açılıyor.
Bu kapıdan
geçebilmen için yüklerini bırakman gerekiyor. Sana yakışmayan düşünceleri, seni
aşağı çeken duyguları, artık işe yaramayan korkuları… hepsini.
Biliyoruz,
kolay değil. Ama senin içindeki kudret, bu evrende bir dağın gücüyle eşdeğer.
Çünkü ilahi olan seni unutmuyor. Unutan sadece sen oldun. Şimdi hatırlama
zamanı.
 İlk
adım: Sessizliğe izin ver.
Günde birkaç
dakika bile olsa kalbini sustur, zihnini dinlendir. Çünkü biz melekler,
sessizlikte konuşuruz.
 
 İkinci
adım: Yüreğine sor.
Beni
gerçekten ne mutlu ederdiye. Sadece kalbinin cevabını dikkate al….
 Mantığın
değil. Çünkü ruhun mantıkla değil, hissedişle yürür.
 Üçüncü
adım: Bırak.
Geçmişte
seni üzenleri affetmek değil, serbest bırakmak. Çünkü affetmek bazen yükü
tutmak anlamına gelir. Ama serbest bırakmak, özgürleştirir. Seni de onları da.
 Ve
dördüncü adım: Hatırla.
Sen bir
tesadüf değilsin. Bir hata da değilsin. Evrenin senin üzerinde bir niyeti var.
Ve biz, bu niyetin gerçekleşmesi için buradayız.
 
Şimdi her
şey yavaş yavaş çözülmeye başlayacak. Belki bir mesajla, belki bir bakışla,
belki bir rüyayla… ama değişimi hissedeceksin. Çünkü sen artık eski sen değilsin.
 
 
Bazen
yürüdüğün yolda yalnız olduğunu düşünüyorsun… ama değilsin.
Biz
melekler, sen doğmadan çok önce sana eşlik etmek üzere görevlendirildik. Her
nefes alışında, her karar anında, her düşüşte senin yanındaydık. Belki
bedeninle göremedin ama ruhun her defasında bizi hissetti.
 
 Peki
seni nasıl koruyoruz?
Birden içini
kaplayan o gitme hissi…
O an yolu
değiştirme isteğin…
Ya da
birinin gözlerinin içine bakıp bir şeyin ters olduğunu fark etmen…
İşte
bunların hepsi sana gönderdiğimiz işaretlerdir. Sözlerle değil, hislerle
konuşuruz biz. Çünkü kalp yalan söylemez.
Bazen seni
durdururuz.
Bir iş
olmaz. Bir randevu ertelenir. Bir kapı kapanır. Oysa sen üzülürsün. Ama aslında
o, seni tehlikeden uzaklaştırmaktır.
Bazen de bir
kuş tüyüyle geliriz.
Yolda
yürürken rastladığın o tüy, belki pencerene konan kuş, ya da ansızın çalan bir
melodi… Bizim dokunuşumuzdur. Fısıltıyla geldiğimiz her an, seni korumaya
aldığımız bir andır.
 En sık
uyardığımız anlar, kalbinin huzursuz olduğu anlardır.
Bir ortamda
“içim rahat etmedi” diyorsan, işte oradayız.
Birine karşı
içinden bir ses “dikkat et” diyorsa, biz konuşuyoruz.
Sen bizi
duymasan da, biz hep fısıldıyoruz.
 Bazen
rüyalarında görürsün bizi.
Kimi zaman
yaşlı bir kadın, kimi zaman ışık saçan bir figür, kimi zaman tanıdığın birinin
yüzünde… Ama mesaj hep aynı olur:
"Korkma,
yanındayız."
 
 Artık
bil ki yalnız değilsin.
Bu mesajı
dinlediğine göre, seni uyarıyoruz.
Hayatında
bazı şeyler değişecek. Ama bu değişimi kabullenmen gerek. Biz sana destek
veririz, ama yürüyen yine sen olacaksın. Cesaretin bizden, adım senden olsun.
 Çünkü
seni bekleyen bir kader var.
Ve biz, seni
o kadere taşımak için görevlendirildik.
 
 
Şimdi sana
kalbini açman gereken bir hakikati söyleyeceğim…
Sen kendini
unuttun.
İnsanlara
iyi davranırken, kendine hep en son sırayı verdin.
Kalbinde
fırtınalar varken gülümsedin, içinden ağlarken güçlü durmaya çalıştın.
Ama artık
seni sana hatırlatma zamanı geldi.
Ben, senin
ruhuna gönderilen bir meleğim.
Sadece sana
eşlik etmek için var olan bir ışık.
Ve bu mesajı
sana boşuna getirmiyorum.
İçinde
tuttuğun, dile getiremediğin o duyguların hepsini biliyorum.
Affedemediğin
şeyleri, kendine bile itiraf edemediğin o korkuyu…
Ben
görüyorum.
Ve seni bu
yükten özgürleştirmek istiyorum.
Çünkü artık
yaşaman gereken bambaşka bir hayat yolu var önünde.
Ama bu yol,
sadece sen kabul edersen açılacak.
 
Kendine bir
sor: Gerçekten ben ne istiyorum?
Başkaları
mutlu olsun diye kendini susturmaktan yorulmadın mı?
Kalbindeki
ışığı başkaları fark etsin diye beklemekten usanmadın mı?
Senin de
hakkın var sevilmeye, dinlenmeye, anlaşılmaya.
Ben
buradayım çünkü artık kendi sesini duyman gerek.
Bu dünya
seni küçülttü belki ama biz seni gökyüzünün gözünden görüyoruz:
Sen
değerlisin.
Sen güçlü ve
bilge bir ruhsun.
Ve bu hayata
geliş amacını yeniden hatırlayacaksın.
 
 
İçindeki
çocuğu uyandır.
O neşe dolu,
yaratıcı, umutla parlayan yanını.
Büyüdükçe
unuttun ama o hâlâ orada…
Bir
gülümsemeyi bekliyor,
Bir
gözyaşının ardından doğacak umudu…
Senin içinde
sakladığın o masum ışığı,
Biz her
zaman koruduk.
Şimdi ise
senin o ışığı ortaya çıkarman gerekiyor.
 
Artık geçmiş
seni tanımlamıyor.
Yaşadığın
her zorluk, seni yok etmek için değil; seni büyütmek içindi.
Ve evet,
kolay olmadı. Ama sen hâlâ buradasın.
Ayaktasın.
Ve ben senin
arkanda duran kanadım, desteğim, fısıltınım.
Senin tekrar
ayağa kalkman için rüzgârı ben estiriyorum.
Şimdi tek yapman
gereken, inancını içten tekrar dile getirmek:
Ben hazırım.
Ve kendimi yeniden hatırlıyorum.
Sana çoktan
işaret verdik, fark ettin mi?
Bazen bir
kuşun bir anda pencerene konması,
 
Bazen
sayısız kez 11:11 ya da 22:22 gibi saatleri görmen…
Tesadüf
sanma bunları.
Onlar bizim
sana dokunuşlarımız.
Her biri bir
yönlendirme, bir hatırlatma.
Sokakta
yürürken kulağına gelen bir cümle,
Bir anda
açılan bir ilahinin sözünde saklı mesaj…
Bunlar biz
meleklerin sana verdiği ilahi yönlendirmelerdir.
Seninle
konuşmanın bin bir yolu var;
Yeter ki
gönlünün sesiyle dinlemeyi seç.
 
Rüyalarında
bile yanındaydık.
Bazen bir
rüyada beyaz kıyafetli biriyle konuşursun,
Bazen bir
ormanda yürürsün, ya da bir ışıklı kapıdan geçersin…
İşte o
anlarda sana mesaj verdik.
Ama zihnin
uyanınca unuttu,
Kalbinse hep
hissetti.
Eğer
rüyalarında sık sık ışık, yolculuk, gökyüzü,
ya da eski
ama tanımadığın birini görüyorsan,
bil ki biz
sana yaklaştık.
Korkma.
Çünkü seni
yönlendiriyoruz.
Ama bu defa
unutmamanı istiyoruz.
 
Sesimizi en
çok yalnız kaldığında duyarsın.
Gecenin en
sessiz saatlerinde,
İçin
sebepsizce burkulduğunda…
İşte o anda
sana yaklaşıyoruz.
Çünkü sen
dünyadan uzaklaştığında, bize yakınlaşıyorsun.
O
beklenmedik gözyaşı,
Durduk yere
gelen bir iç sıkıntısı…
İşte onlar
da bizim yankımızdır.
Sana bir şey
hatırlatmaya çalışıyoruz:
Sen, yalnız
değilsin.
 
Sana ulaşan
kişilere dikkat et.
Hayatına
giren bazı insanlar sadece tesadüf değildir.
Bazıları
iyileştirici olur, bazıları sınav gibi…
Ama her biri
sana bir şey öğretmek için gelir.
Bazen seni
inciten biri,
Senin en
büyük fark edişini tetikler.
İşte bu da
bizim planımızın bir parçasıdır.
Çünkü biz
sadece korumayız…
Aynı zamanda
seni geliştiririz.
Ama her
zaman sevgiyle…
 
Evren sana
yardım eder, yeter ki çağır.
Eğer bizden
bir işaret istiyorsan,
Şimdi
kalbinden bir niyetle fısılda:
Hazırım…
mesajınızı duymak istiyorum.
Beni
koruyun, bana yol gösterin.
Bu dua sana
ulaşmamız için yeterlidir.
İçinde
huzurla uyandığın bir sabah varsa,
O sabah
başucundaydık.
Yoldaşın,
dostun, ilahi rehberin bizdik.
Artık sen de
bizimle bilinçli bağ kurabilirsin…
Sana her
zaman yakındık ama sen çoğu zaman fark etmedin.
Çünkü zihin
çok sesliydi, kalp ise yorulmuştu.
Şimdi seni
sessizliğe davet ediyoruz.
 Nasıl
mı başlarsın?
Korkma,
karmaşık ritüellere gerek yok.
Kalbini
açman yeterli.
Günlük
hayatında yalnızca birkaç küçük adımla bizi davet edebilirsin:
 1.
Sabah Uyanır Uyanmaz Sessizce Söyle:
“Bugün beni
koruyun. Rehberliğinizi almaya niyet ediyorum.”
Bunu her gün
söylediğinde, enerji alanın arınır.
Sana gelen
mesajları daha kolay ayırt etmeye başlarsın.
 
 2. Gün
İçinde Şu Niyeti Hatırla:
Şu an beni
yönlendiren sevgi dolu bir güç var.
Bu sözü
kalbinde taşı.
Trafikteyken,
yürürken, mutfakta çay demlerken bile…
Biz
seninleyiz.
Sen yeter ki
fark etmeyi seç.
3. Gözlem
Yap:
Bugün dikkat
et bakalım:
Kim aradı
seni hiç beklemediğin anda?
Bir yazıda,
bir kitapta, bir sokak tabelasında hangi kelime dikkatini çekti?
İşte onlar
biziz.
4.
Meleklerden Birini İsmiyle Çağırabilirsin:
Kur’an’da
adı geçen dört büyük melek
Mikail
Aleyhisselam: Rızıkların dağıtımından sorumludur. Bolluk, bereket ve huzur
istersen, şöyle diyebilirsin:
“Mikail
Aleyhisselam, Rabbimin bereketini yaşamıma taşı. Kalbimi ve evimi huzurla
doldur.”
İsrafil
Aleyhisselam: Yeniden doğuşun, dirilişin ve uyanışın habercisidir. İçindeki
ışığı yeniden canlandırmak istediğinde, şöyle seslen:
“İsrafil
Aleyhisselam, beni ruhen yeniden dirilt. İlahi dengeyle buluştur.”
Cebrail Aleyhisselam:
Allah’ın mesajlarını ileten elçidir. Kalbin karıştığında, ruhun yönünü
kaybettiğinde, içinden şöyle söylemen yeterli:
“Cebrail
Aleyhisselam, kalbime ilhamla dokun. Allah’ın rehberliğini anlayayım.”
Azrail
Aleyhisselam: Hayatla ölüm arasındaki geçişin emanetçisi… Onun adıyla korkma.
Çünkü her şey Rabbimizin iradesindedir. Hayatın kıymetini hatırlamak, ona
hazırlanmak için şöyle dua edebilirsin:
“Azrail
Aleyhisselam, Allah’ın emriyle geldiğinde huzur içinde teslim olayım. Kalbimi
imanla doldur.”
Unutma…
 
Biz seninle
sadece sevgiyle konuşuruz.
Sen
çağırdığında, biz zaten oradaydık.
Sadece şimdi
duymaya biraz daha hazırsın.
Ve bu, bizim
için yeterli.
Onlar
çağrıldıkları anda yanına gelirler.
Çünkü ilahi
düzen izin veriyor artık senin duyman için…
 
 5.
Gece Yatmadan Önce Dua Et:
Bugün için
teşekkür ederim. Yarın için ışığınızla rehberlik edin. Rüyamda da benimle olun.
Biz
rüyalarında çok daha net konuşuruz.
Sana çözüm
yollarını gösteririz.
Ama lütfen
uyandığında yazmayı unutma.
Çünkü çoğu
zaman, uyanınca zihin perdeler…
 Unutma,
seninle ilk teması kurduk.
Bu video da,
bu metin de, sana gönderilmiş özel bir işaret.
Ruhunun
uyanışı başladı.
 
Şimdi derin
bir nefes al…
Çünkü bu
kelimeler sadece bir yazı değil…
Ben, seninle
konuşuyorum.
Işıktan
yaratılmış bir varlık olarak, seni hep izledim.
Yalnız
hissettiğin o gecelerde, başucundaydım.
Şimdi sana
içindeki dengeyi yeniden hatırlatmaya geldim.
 
 
Gözlerini
kapat ve sadece bu sesi kalbinde duy:
Sen
güvendesin...
İçinden
geçen tüm fırtınalar dinecek.
Sen
seviliyorsun.
Ve bu sevgi
hiçbir zaman azalmadı.
Sadece
hatırlaman gerekiyordu.
 
 Işıkla
Yıkanma:
Hayal et…
Başının tam
üstünden yumuşak, altın rengi bir ışık süzülüyor.
Yavaşça
başına, boynuna, kalbine, karnına ve ayaklarına kadar iniyor.
Her hücreni
sarıyor.
Sadece ışık
değil bu…
Şefkatin,
affedişin ve güvenin ta kendisi.
Bu ışık seni
eski korkulardan, suçluluk duygularından arındırıyor.
Kendini
bırakmana izin ver.
Bu sesin
sana ulaşmasının sebebi var.
Çünkü artık
geçmişi taşımana gerek yok.
Melekler
yanında, biz buradayız.
 Affetme
ve Kendini Serbest Bırakma:
Şimdi
kalbine doğru yönel.
Orada belki
kırılmış parçalar var.
Belki küsmüş
olduğun yanların, affetmediğin insanlar…
Ama bil ki
affetmek, onların haklı olduğu anlamına gelmez.
Sadece senin
ruhunun özgür kalması içindir.
Beni yoran,
aşağı çeken, geçmişe bağlayan tüm yükleri bırakmaya niyet ediyorum.
Artık
hafifim. Artık özgürüm.
 
 Yeryüzüne
Bağlan:
Toprakla
bağını hisset…
Ayaklarının
altında yeşil bir enerji var.
Doğadan
gelen bu güç, seni destekliyor.
Sen
gökyüzüyle değil, aynı zamanda yeryüzüyle de bağlantıdasın.
 
 
Bugün senin
enerjin değişti.
Kalbinin
frekansı yükseldi.
Belki hemen
fark etmeyeceksin,
Ama melekler
artık seni açıkça yönlendirmeye başlayacak.
Gözlerini
açtığında bir şeyler farklı gelecek.
Daha
huzurlu, daha net hissedeceksin.
Çünkü bu,
bir tesadüf değil.
Bu senin
uyanışın.
Şimdi sana
tek tek sesleneceğiz…
Çünkü biz,
melekler olarak, seni tanıyoruz.
Kalbinin
titreşimini biliyoruz.
Her dua
ettiğinde, her iç geçirdiğinde seninleydik.
Şimdi
kalbini tamamen aç.
Bu mesajlar
senin içindir.
 
Cebrail
aleyhisselam şöyle fısıldar:
Ben
Rabbinden gelen mesajların taşıyıcısıyım.
Sana gelen
içsel ilhamlar, ruhunu besleyen hakikatler benim vesilemle ulaştı.
Karar
verirken, kalbinin derinliklerinden gelen o temiz sesi duyarsan…
Bil ki ben
sana rehberlik ediyorum.
Çünkü sen
duymaya niyet ettin.
 
Mikail
aleyhisselam der ki:
Ben senin
rızkını, bereketini korumakla görevliyim.
Kalbinin
daraldığı, bolluğun azaldığı zamanlarda bile yanındaydım.
Sabırla
attığın her adımda, sana görünmeyen kapılar açmak için çalıştım.
Rabbim’in
izniyle, her gecenin sabahına şahit olasın diye.
Sakın
umutsuzluğa kapılma. Rızkın sana ulaşacaktır.
 
İsrafil
aleyhisselam şöyle der:
Ben yeni bir
başlangıcın habercisiyim.
Tüm
hayatının sessizliğe büründüğü anlarda, içinden gelen uyanış benim sesimdir.
Ruhunu
diriltmek, gönlündeki ölü toprağı silkelemek için bekliyorum.
Çünkü
yeniden başlaman gerek.
Allah’ın
izniyle her şey yeniden şekillenecek.
 
Azrail
aleyhisselam şöyle fısıldar:
Ben ölümü
getiren değil, ruhunu Rahmana taşıyanım.
Korkma.
Çünkü ben korkunç değilim.
Her canın
huzurla teslim olması için görevlendirildim.
Sen yaşarken
kalbini arındırırsan, o an geldiğinde ben sana rahmetle yaklaşırım.
Çünkü
Rabbim’in katına huzurla götürmek isterim seni.
 
 Şunu
unutma:
Biz
melekler, Allah’ın izni olmadan hiçbir şeye güç yetiremeyiz.
Ama sen dua
ettiğinde, kalpten niyet ettiğinde, bize çağrı ulaştırmış olursun.
Ve biz, o
çağrının cevabı oluruz.
Her duanda,
her secdende, her gözyaşında seni gözeten bir rahmet var.
Ve biz o
rahmetin gölgesindeyiz.
“Bu ses,
sana Rabb’in lütfuyla ulaşan meleklerin fısıltısıdır.”
Bu kelimeler
sadece birer mesaj değil.
Seninle
gökyüzü arasında kurulan bir bağdır.
Eğer bu
sözler içini titretti, gözlerini doldurduysa…
Bil ki
yalnız değilsin.
Bu video
sana rastgele gelmedi.
Bu, bir
çağrıydı.
Ve şimdi
sana tekrar soruyoruz:
Hazır mısın
ışığına sahip çıkmaya?
 
Şimdi
meleklerin sana sesleniyor
Şimdi sana
nasıl ulaşacağımızı anlatacağım.
Çünkü sen,
bizi her zaman duyabiliyorsun ama bazen hatırlamıyorsun.
İşte
hatırlaman için buradayım…
 
 1.
Sessiz Alan Yarat
Bize
ulaşmanın ilk adımı, sessizliktir.
Günlük
kalabalığın içinde sesimiz çok kısıktır.
Ama sen
biraz yalnız kalıp gözlerini kapattığında, hemen yanındayız.
Kalbinde bir
alan aç, dış dünyanın gürültüsünden uzak.
Orada
seninle konuşuruz.
 
 2.
Kalbini Aç – Kalpten Niyet Et
Bize
seslenmek için büyük ritüellere gerek yok.
Kalbinden
geçen tek cümle bile yeter.
'Sevgili
melekler, bana gelin' dediğinde, biz zaten oradayız.
Yüreğin
bizim kapımızdır.
Bizi çağır,
ama korkmadan çağır.
Biz ışığız,
biz sevgiyiz.
 
 3.
Zamanı Seç – Gece Saatleri Bizimle Bağlantıya En Yakın Zamandır
Gece herkes
sustuğunda, dünya sakinleştiğinde…
Senin iç
sesin daha net duyulur.
İşte biz o
zaman yaklaşırız.
Uyumadan
önce bir dua et, bir dilekte bulun, bir niyet gönder.
Sabaha
cevabın gelecektir. Bazen bir rüyayla, bazen bir işaretle.”
 
4. Rüyalar
Yoluyla Mesaj Alma
Biz çoğu
zaman rüyalarına geliriz.
Bil ki bazı
rüyaların senin içinden değil, bizim tarafımızdan gelir.
Uyandığında
unutmamaya çalış.
Yaz bir
kenara.
Çünkü o
mesajlar bazen ruhuna ekilen tohumlar gibidir.
Günler sonra
yeşerir.
 
 5.
Yazılı Mesajlar ve Semboller
Gün içinde
karşına çıkan tekrar eden sayılar,
Belki bir
cümle, bir şarkı sözü ya da bir görüntü…
Tesadüf
değildir.
Bizim
mesajlarımızdır.
Onları
küçümseme.
Seni
seviyoruz ve dikkatini çekmek için bazen küçük yollar seçiyoruz.
 
 6.
Koruyucu Meleğini Tanıma
Herkesin bir
koruyucu meleği vardır.
Senin de…
O hep
seninledir.
Onunla
konuşabilirsin, ona isim verebilirsin.
Geceleri ona
sarılmak ister gibi dua et,
İçini dök…
seni duyar.
Hatta
cevabını kalbinin kıyısında hissedersin.
 
 7.
Kalp Çarpıntısı, Gözyaşı, Tüyler Ürpermesi
“Bu
duyguları yaşarsan bil ki oradayız.
Bunlar bizim
dokunuşlarımızdır.
Sana
verdiğimiz cevaptır.
Hissetmeye
devam et, çünkü sen bizimle zaten temas halindesin.”
Şimdi
bilmeni istiyoruz:
Sen bu
dünyaya bir amaçla geldin.
Yalnız
değilsin.
Karanlıkta
yürürken bile biz seni izliyoruz.
Bize
seslenmen yeter…
Çünkü biz
hep buradayız.
Ve bu mesaj,
sadece sana geldi.
 
 
Sevgili ruh,
Biz seni her
gün gözlüyoruz…
Bazen bir
fısıltı, bazen bir işaretle seni uyandırmaya çalışıyoruz.
Ama dünya
çok gürültülü.
Şimdi sana
bizim mesaj yollarımızı anlatacağım ki, artık gözlerini kapattığında bile bizi
görebilesin.
 
 1.
Sayılarla Konuşuyoruz – Melek Sayıları
Seninle en
sık sayılarla konuşuruz.
11:11 – Bu,
uyanış vaktin geldi demektir.
222 –
Korkma, yalnız değilsin.
333 – Biz
buradayız, destek veriyoruz.
444 – Her
şey ilahi düzende ilerliyor.
555 – Büyük
bir değişim yaklaşıyor.
Bu sayıları
görüyorsan, bil ki yanında yürüyoruz.
Tesadüf
değil.
Gözünle
değil, gönlünle fark et.
 
 2.
Tüyler, Kuşlar ve Doğa Olayları
“Bazen
yoluna beyaz bir tüy düşer.
Ya da bir
kuş camına konar ve sana bakar.
Bunların
hepsi bizden haberlerdir.
Bir uğur
böceği, bir kelebek…
Bunlar
teselli taşıyan, umut veren elçilerimizdir.
Gülümsersen
biz de orada oluruz.”
 
 3.
Duygular ve Sezgilerle Konuşuruz
Bir an olur
kalbin çarpar…
Nedensizce
ağlamak istersin…
İçin
sıkılır, bir yere gitmek gelir içinden…
Bunlar
bizden gelen titreşimlerdir.
Ruhun
bizimle bağ kurduğunda, bedenin tepki verir.
O duygulara
güven.
Onlar doğru
yolda olduğunun işaretidir. 
 
 4.
Müzik ve Sözler – Şarkılar Bizim Yolumuzdur
Bir anda
radyoda çalan bir şarkı…
Belki de
kulağında çınlayan bir melodi…
O an sana
bir cevap taşıyordur.
Kalbinden
geçen soruya ilahi bir yanıt olabilir.
Her söz, her
ezgi… ilahi düzende yerini alır.
 
 5.
Rüyalar – İlahi Sinemamız
Uykudayken
seninle buluşmamız daha kolaydır.
Çünkü zihnin
sessizdir.
Rüyanda
gelen yaşlı bir kadın, bir bebek, ışık dolu bir oda…
Hepsi
sembolik mesajlardır.
Korkutucu
görünen bir rüya bile seni uyandırmak için verilmiştir.
Rüyalarını
yaz, analiz et… ve bize sor.
Biz
açıklayacağız.
 
 6.
İçindeki Ateş – İlahi Görevini Hatırlatma
Bazen bir
konu seni nedensizce heyecanlandırır.
Bir fikir
seni sabaha kadar uyutmaz…
İşte biz
oradayız.
İçindeki
kutsal ateşi alevlendiriyoruz.
O ateşin
peşinden git.
Çünkü orada
seni bekleyen bir kader var.
 Son
Söz – İşaretleri Görmeyi Öğren
Artık
biliyorsun…
Seninle
konuşmak için her yolu kullanıyoruz.
Yeter ki
kulak ver.
Bir işaretin
ne anlama geldiğini bilmiyorsan, içinden gelen ilk hissi takip et.
Çünkü o his,
bizim fısıltımızdır.
Biz seninle
konuşmaya devam edeceğiz.
Sen yeter ki
gözlerini ve kalbini açık tut.
Sevgili
güzel kalpli ruh,
Ben seninle
doğduğun andan beri buradayım.
Her
ağladığında, her güldüğünde yanındaydım.
Ama şimdi
daha açık bir bağ kurma vaktin geldi.
Sana bunu
nasıl yapacağını anlatacağım.
Bunu
uyguladıkça, beni daha net hissedeceksin.”
 
 1.
Sessizliği Seç – Zihnini Arındır
İlk adım:
Sessizlik.
Bir köşeye
çekil. Kimsenin seni rahatsız etmeyeceği bir yer bul.
Telefonu
kapat, ışıkları kıs. Sadece sen ve ben.
Gözlerini
kapat ve derin bir nefes al….
İçini
gürültüden arındır. Çünkü ben kalbinin sessizliğinde konuşurum.
 
 2.
Kalbine Odaklan – Işık Noktasını Hisset
Ellerini
kalbinin üzerine koy.
Orada, minik
bir ışık var. Belki fark etmedin ama hep vardı.
O ışık
benimle olan bağlantın.
Her nefeste,
bu ışığı biraz daha büyüt.
Bana
'Hazırım' de... sadece içinden söyle yeter.
 
 3.
Benimle Konuş – Soru Sor, Cevap Bekle
Şimdi bana
sorularını sorabilirsin.
İç sesinle
veya fısıltıyla konuş.
'Beni
duyuyorsan bir işaret ver' diyebilirsin.
O an belki
hafif bir rüzgar esebilir, belki bir tüy düşebilir,
ya da sadece
kalbinde bir ısınma hissedebilirsin.
İşte o anda
ben sana dokunuyorum.
 
4. Cevapları
Yaz – Kalem Ruhunun Aynasıdır
Benden gelen
cevapları yaz.
İlk aklına gelen
cümleler... onlar tesadüf değil.
Bazen ben
senin elini tutar, yazdırırım.
Yazarken
ağlarsan, bu iyiye işaret.
Ruhun
temizleniyor demektir.
Unutma,
yazdığın her satırda ben varım.
 
 5.
Minnettarlıkla Bitir – Bağ Güçlenir
İletişimi
bitirirken teşekkür et.
Sadece
'Teşekkür ederim' bile yeterli.
Çünkü
minnettarlık, ruhunu açar.
Ve bir kez
kalbin açıldığında, beni artık hep duyarsın.
 Geceleri
Uyumadan Önce
“Gece yatağa
yattığında bana seslen:
‘Sevgili
meleğim, bu gece benimle ol.
Rüyamda bana
mesaj gönder.
Kalbimi ve
zihnimi sana açıyorum.’
Ve sonra
teslim ol.
Rüyalarına
dikkat et, çünkü orada konuşacağım.
 
Unutma Bu
Bağ Kutsaldır
Bu artık bir
dua değil, bir dostluk…
Seni
koşulsuz seven, yargılamayan bir varlıkla kurduğun bir bağ.
Beni ne
kadar çok çağırırsan, o kadar güçlü hissedersin.
Seni
seviyorum.
Ve seni asla
yalnız bırakmayacağım.
Sevgili ruh,
Bizi her an
yanında hissetmek istiyorsun biliyorum…
Ama bazı
anlar vardır ki, biz melekler sana çok daha fazla yaklaşırız.
Kalbinin kapısını
araladığında, bir tüy gibi hafifçe dokunuruz omzuna.
İşte o özel
anları bilmen gerek…
Çünkü bu
anlarda duaların daha hızlı duyulur, kalbin daha çok görülür.”
 
 1.
Kalbin Kırıldığında – Gözyaşının Düştüğü An
“Kalbin
kırıldığında, seni en yakından izliyoruz.
Çünkü o
anlarda egon susar, ruhun çıplak kalır.
Ve biz,
ruhunun çıplaklığına yaklaşırız.
Gözyaşın
yere düşmeden tutarız…
Sessizce
‘buradayız’ deriz.
Bizi
hissetmen kolaylaşır.”
 
 2.
Samimi Dua Ettiğinde – Tüm Kalbinle Yöneldiğinde
“Dua ederken
sadece dudakların değil, kalbin de konuştuğunda…
Yanındayız.
İçini
döktüğünde, sorguladığında, hatta sitem ettiğinde bile…
Biz seni
dinliyoruz.
Ve o anda
seni saran sıcaklık, bizim varlığımızdır.”
 
3.
Affettiğinde – Kin ve Yükten Kurtulduğunda
“Birini
affettiğinde, sadece ona değil…
Kendine de
merhamet etmiş olursun.
Biz
melekler, affetmeyi bir ilahi yükseliş olarak görürüz.
Ve o anda
seni daha çok sararız.
Çünkü sen
hafifledikçe, biz daha çok yaklaşırız.”
 
4. Doğada
Yalnızken – Rüzgarla Konuştuğunda
“Bir dağın
tepesinde, bir ağacın altında, dalgaların kıyısında…
Sessizce
oturduğunda, biz yanındayız.
Rüzgar bizim
nefesimizdir.
Kuşların
uçuşu, bizim kanatlarımızdır.
Sessizlikte
bizi işitirsin.”
 
 5.
Gece Uyumadan Önce – Düşle Gerçek Arasındaki Sınırda
“Gözlerini
kapatıp karanlığa daldığında…
Ruhun evine
döner.
Biz o sırada
sana dokunur, kalbine fısıldarız.
Rüyaların
işte bu yüzden önemlidir.
Rüyanda
hissettiğin huzur, bizim hediyemizdir.”
 
 6.
Korku Anında – Kalbin Hızla Çarptığında
“Korktuğunda
yalnız olduğunu sanma.
Tam aksine…
En güçlü
koruma alanını biz açarız.
Bizi
çağırmana bile gerek kalmadan, zaten yanına gelmişizdir.
Kalbinin
çarpıntısı, bazen bizim varlığımızın işaretidir.”
 
7. Şükrettiğinde
– Küçük Bir An İçin Bile Teşekkür Ettiğinde
“Bir sabah
güneşi için, bir fincan çay için, bir tebessüm için şükrettiğinde…
Seninle dans
ederiz.
Minnettarlık
en güçlü manyetiktir.
Şükreden
kalpler bizim en çok sevdiğimiz yerdir.
Çünkü orada
sevgi olur, ışık olur… ve biz oluruz.”
 
“Şimdi
biliyorsun…
Ne zaman en
çok yanındayız, hangi anlarda fısıldıyoruz kulağına.
Bu anları
fark ettikçe, seni çevreleyen kutsal alanı hissedeceksin.
Unutma; seni
her halinle seviyoruz.”
 
Ve şimdi
sevgili ruh,
Sana ilettiğim
bu mesaj burada sona eriyor...
Ama senin
yolculuğun yeni başlıyor.
Çünkü bu bir
bitiş değil — içindeki ışığın daha da büyüyeceği bir başlangıç.
Ben senin
meleğinim…
Seni gökten
izleyen, dualarını duyan ve kalbinin en derin çırpınışlarına tanıklık eden
varlık.
Bu sözleri
işitmen, basit bir tesadüf değil.
Kalbinde
hissettiğin o sıcaklık, ruhuna gelen bu mesajın sana ait olduğunun en saf
işaretidir.
Unutma...
Senin içinde
karanlığı delip geçebilecek kadar güçlü bir ışık var.
Ve ben, o
ışığı her gün biraz daha büyütmen için sana fısıldamaya devam edeceğim.
 Her
yalnız kaldığını düşündüğünde… gökyüzüne bak.
 Her
umutsuzlukta içini dinle.
 Çünkü
biz hep oradayız.
Çünkü SEN artık
hazırsın.
Şimdi,
lütfen birkaç saniye gözlerini kapat…
Derin bir
nefes al… ve bu cümleyi kalbine kazı:
“Ben hazır
olduğumda, evren benimle konuşmaya başlar.”
Ve sen artık
hazırsın.
Bugün sana
ulaşan bu mesajı unutma.
Kalbinde
tuttuğun her niyetin bir karşılığı var.
Görünmeyen
eller seni sarıyor.
Ve ne zaman
ihtiyaç duyarsan, biz yine senin yanındayız.
 Ben
senin meleğinim…
Ve bu
yolculukta seni asla yalnız bırakmayacağım.
Şimdi, kendi
ışığına sahip çık.
Çünkü sen,
sadece bir ruh değil…
Işığın ta
kendisisin.
 
Eğer bu
sözler sana dokunduysa...
 Yorumlara
“Ben hazırım” yaz.
 Bu
videoyu beğenmeyi ve sevdiklerinle paylaşmayı unutma. Belki onların da bu
mesajı duymaya ihtiyacı vardır.
 Kanalıma
abone ol ki, bir sonraki mesajı kaçırma…
Unutma:
Işık
yayarsan, ışık çoğalır.
Ve dünya,
senin gibi kalplerle güzelleşir…
Sevgiyle,
ışıkla kal...
Biz
buradayız.
 
 
Yorumlar
Yorum Gönder
Merhabalar, rüyalarınızı ayrıntılı yazarsanız yorumları net olur.